1 Kasım 2011 Salı

Mezuniyetime gelme, istemem! Vol. I

Diyebilirim ki hayatımın büyük kısmı okulda geçti. Ki bu ifade bana hep ağır gelmiştir çünkü hepi topu 20 yıldır çok çok; ama beş yaşındayken görürdüm mesela "hayatımda böyle şey görmedim" diyen çocukları tuhaf gelirdi, "hayatımda dediğin zaman zarfı zaten beş sene ibibik" diyesim gelirdi hep... Neyse işte okul dışında nasıl yaşanır çok bilmem ben. Okul dışından da akraba çocukları hariç arkadaşım yoktur. Eğlence özürlü bile olabilirim hatta, neredeyse hiç arkadaşlarla bir yere gidip eğlenmek deneyimim yoktur, hevesim de yoktur. Niye anlatıyorum bunları? sabırlı olmak lazım, sabret biraz... neyse işte arkadaşlar beraber atari salonuna giderken evde oturup kitap okuyan biri vardı, o bendim işte. Ergenlik döneminin en hayvan yıllarında arkadaşları porno izlemek için bir evde toplanırken yahut genelev seferlerine katılırken evde kendi imkanlarıyla beyaz dizi okuyan biri vardı mesela, o da bendim. İnternet kafelerde, çok sonra PS cafelerde arkadaşları bilgisayar oyunlarının dibine vururken evde, ataride muslukçu Marionun prensese boru döşemek için çektiği eza ve cefaya ortak olan biri daha vardı, inanır mısın o da bendim. Sırf bu yüzden okuldan kaçmayı bile benden öğrenen bücürler bana inek demiştir bir dönem, eşşolusuları...

Fakat bu okulluluk durumunun diplomayla biten bir şey olduğuna inanmıyorum. Varsa bir mezuniyet, ölümdür arkadaş! herkes bir şekilde mezun olur, ölür. Kimi sınıfları çifter çifter okur, tadına vara vara, her şeyi deneye deneye yaşar da mezun olana kadar en doğrusunu yapıyorum sanır. Bedenin her istediğini yapmayı biz utanç sayardık, gördük ki gurur duyanı da varmış. Kimi de derslerini verir de alır diplomasını paşa paşa... ama mezun olana kadar bilemezsin ki kim hangi dereceyle mezun oldu. "Ölümden sonra bir şey yok, ölüm bir sondur" fikrindeki arkadaşlara çok pis el hareketleri hazırladım, Azrail'den hemen sonra, zebanilerden az evvel benim nahlarımı göreceksiniz arkadaşlar, bilginize. Ben orda kendimce kariyer yapmayı planlıyorum da, tez konusunu bulamadım aramızda kalsın. Başka bir deyişle, nasıl ki şair demiş;
           Gemliğe doğru
           denizi göreceksin,
           sakın şaşırma!
ben de diyorum ki;
           Araf'a doğru
           babayı göreceksin,
           sakın şaşırma!
                                     Öpaj!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder